Montessori Eğitimi Nedir

MONTESSORİ EĞİTİMİ NEDİR VE ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ FAYDALARI NELERDİR? 

Montessori eğitimi adını Dr. Mari Montessori’den alır. Dr. Montessori 1900’lü yıllarda İtalya’da yaşamıştır. İtalya’nın ilk kadın doktor unvanını alarak tıp fakültesini tamamlamıştır. Bir bilim insanı olarak her zaman çağının ilerisinde bir yaşam sürmüştür.

Üniversiteden mezun olduktan sonra Roma Psikiyatri kliniğinde zekâ engelli çocuklara eğitim vermiştir. Bir yandan eğitim, felsefe ve psikoloji alanlarında kendini yetiştirmeye devam etmiştir. Bu çalışma neticesinde bir grup çocuğun devlet yeterlilik sınavlarında başarılı olduğunu görünce farklı bir fikir geliştirerek 1907 yılında bir çocuk evi açmıştır. Zihinsel engeli olmayan bu çocukları gözlemlemeye başlamıştır. Çocukları sınıf ortamında nelerden hoşlanıp hoşlanmadığını analiz etmiştir. Çocukların ödül-ceza sisteminden, yetişkinler tarafından hazırlanan eğitim programlarından, öğretmen masasından, toplu derslerden hoşlanmadıklarını gözlemler. Özgür seçimlerden, sosyal ilişkilerini kendilerinin belirlemesinden, hatalarını denetlemekten, çevrenin temiz ve düzenli olmasından, alıştırmaları tekrar etmekten hoşlandıklarını görür.

Bu gözlem neticesinde sistem çocuktan yola çıkarak, çocuk temel alınarak oluşturulmuştur. Pedagojik olarak bu yöntem; çocuğun bireysel becerilerine ve ilgi alanlarına, bireysel öğrenme hızına ve karakter özelliklerine uygun şekilde belirlenir. Her bir çocuğun bireyselliğine azami ölçüde uymayı hedefler.

Her çocuk tektir ve özeldir, kendine hastır. Temelde kişiliğin oluşumu üzerinde durulur. Bu metot üç ana unsurdan oluşur. Planlanmış bir çevre, çocuk ve öğretmendir. Öğretmenler çevreyi hazırlar. Çocuklar ilgi alanlarına, kişiliklerine öğrenme hızlarını, yeteneklerine göre planlar yapar. Sınıf ortamı öğrencilerin birbirlerini görebileceği ve destekleyebileceği şekilde hazırlanır.

0-6 yaş öğrenmenin altın çağıdır. Çünkü çocuk bu dönemde çevresine çok şiddetli bir merak duygusu besler. Bundan yola çıkarak çocuğun içindeki yetenekler ve gizli gücü açığa çıkarmak için gerekli fiziki ve ruhsal ortamı hazırlanır. Çocuklar hazırlanmış Montessori materyallerinden ilgi ve eğilimine göre bağımsız seçim yaparlar. Yapılan hataları kendisi saptar çözüm yollarını kendileri keşfederler. Yani uyarıya veya onaya ihtiyaçları kalmaz.

Çocuk istediği materyalle istediği zaman ve yerde çalışabilir. Bu şekilde hedeflenen faaliyet özgürlüğü sağlanmış olur. Montessori materyallerine sahip bir sınıfta çocuk beş duyusuna hitap edebilecek bir ortamda eğitim alır. Materyaller (görsel, işitsel, dilsel, matematiksel, dokusal ve koku) hem beş duyuya hem de farklı zekâ bölümlerine hitap eder. Raflar, çekmeceler onların boyuna uygundur. Böylece istedikleri zaman eşyalarına ulaşabilirler. Öğretmen masası yoktur. Arkadaşları ile sürekli temas kurabilecek şekilde sınıfta bulunurlar.

Her çocuk kendi hızında eğitim alır. Kesintisiz döngü söz konusudur. Yani çocuk doyuma ulaşana kadar öğrenme devam eder. Hataları öğretmenler göstermez. Planlanmış çevre neticesinde öz disiplini kendi sağlar.  Hem zihin hem beden kontrolü aktif bir şekilde sağlanmış olur. Dikkatini yoğunlaştırmayı öğrenen çocuk üretken olur. Özgüven ve sorumluluk bilinci gelişir. Bu şekilde kendi öz saygısını kazanır. Bunun akabinde başkalarına saygı duymayı öğrenir. Bu metot geleneksel öğrenme yöntemlerinden farklıdır. Örneğin farklı yaş grupları bir arada eğitim görebilir. Doğayla iç içe olmak hedeflenir sık sık aktiviteler yapılır.

Bu eğitim metodu ilerideki dönemlerde de uygulanabilir. Örneklendirme yapacak olursak 6-12 yaş arası dönemde, ilkokul ve ortaokul döneminde bireysel bağımsızlık, iç disiplin kendine yetme becerilerinin gelişmesine destek olunur. Bu dönemde sosyalleşme artacağı için çocuğun toplum içindeki yerini bulma, anlama durumuna destek verilir. Kendini saygı, hoşgörü çerçevesinde ifade etmesi sağlanır.

12-15 yaş arası dönem, ergenlik dönemine denk gelmektedir. Bu dönem ebeveynler için bazen içinden çıkılmaz bir durum haline gelmektedir. Beden algısının bu dönemde yüksek seviyelere ulaştığını düşünecek olursak, Montessori bunun için sportif faaliyetleri hedefler. Özellikle ebeveynler bu dönemde çocukların kendilerine çok uzaklaştığını, bazen arkadaşlarıyla dahi sosyalleşmediğini ifade ederler. Bunun için sinema, tiyatro gibi etkinlikler yapılabilir. Özellikle bu dönemde akademik alanda gelişim sağlanabilmesi için destek verilmesi önerilerinde bulunulur. Girişimcilik faaliyetleri, eğitimciler tarafından desteklenir.

Montessori eğitimi, tüm bu bilgiler ışığında çocuğun kişiliğini temel alarak karakterine göre bir gelişim sağlar. Bu gelişim, çocuğun istekleri doğrultusunda kendini özgür hissettiği, temiz ve düzenli bir ortamda gerçekleşir. Çocuk isteklerini kendi belirler, bunlara ulaşır ve çıkan sorunları belirler, çözüm yollarını bulur. Ortam buna göre hazırlanmıştır. Çünkü temel aldığı unsur çocuktur.

Etiketler:
WhatsApp
X
Facebook
LinkedIn
Pinterest

Yükselen Akademi – Diğer Blog Yazıları

Diğer Makaleler